
YENİŞEHİR KAMUOYUNA AÇIK MEKTUBUMDUR
Son günlerde iş yerime gelerek bana soru soran eş-dost sevdiklerim ve müşterilerime tek tek cevap vermek yerine buradan yazarak, genel bir cevabımla Yenişehir halkının vicdanına seslenme gereği duydum.
Öncelikle Ben Sinan Eşkin olarak;
Hiç kimsenin beni itmesi ile yok olmadığım gibi, tutması ile var olmam. Bana sadece hakk’ı tutan yar’dır. Hak adına arka planda haksızlığa göz yumanlar ise gözden düşmüş geride kalan hoş sedalardır.
Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi
Zulmü alkışlayamam, zalimi asla sevemem;
Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövemem.
Biri ecdadıma saldırdımı, hatta boğarım! ...
-Boğamazsın ki!
-Hiç olmazsa yanımdan kovarım.!
Yumuşak başlı isem, kim dedi uysal koyunum?
Kesilir belki, fakat çekmeye gelmez boyunum!
Misali bu çizgide yoluma devam ettim.
Yıllar önce bir TV programında katılımcılardan DOĞU PERİNÇEK ile farklı bir katılımcının tartışmasını dinliyordum. PERİNÇEK’i suçlayan kişi, PERİNÇEK’in ülkesini seven ülkücüleri gazetesinde İSİMLERİNİ AÇIK AÇIK DEŞİFRE EDEREK HEDEF GÖSTERDİĞİNİ ve bu hedefle bu kişilerin zarar gördüğünü söylemişti.
Demek ki bu karakterin sağı-solu olmuyor. Kendi gibi düşünmeyenlerin kendi evlanı yemesinin ideolojisi olmasa da tek bir gerçek var ki BU KAMUOYUNUN VİCDANI ASLA KENDİ EVLADINI YEMEZ! Asıl onur duyulacak durum da budur.
Kamuyoyunun vicdanında bu milletin evladı olarak yer almak ba en büyük mükafattır.
Gelelim ERCAN ÖZEL'i desteklediğim için beni eleştirenlere...
Neden destek verdiğimi daha önceki yazılarında açık açık net bir şekilde ifade etmiştim.
Fakat geçen hafta Yenişehir Belediye Başkan Adayı Ercan ÖZEL 'in tanıtım toplantısına katıldığında bu desteğimde ne kadar haklı olduğumu fark ettim, çünkü orada Yenişehir halkının vicdanının tecellisinin ta kendisine gördüm.
Tanıtım gecesi bir partinin kurumsal kimliğinin çizgisiyle sınırlandırılmış robotik bir aday davranışı değil, tamamen Yenişehir halkının içinden çıkmış bir Yenişehir evladının tamamen doğal bir konuşmasını ve Yenişehir halkının da bu kendi evladına sahip çıktığını gördüm.
Tanıtım gecesi benim küçük yaşlardaki gördüğüm Yenişehir’in sanki bir yansımasıydı...
Gecede, çiftetelli;davullar, zurnalar, heyecanlı anılar...
Dillerde dualar, kalplerde umutlar ve gözlerde heyecanlar ile dolu bir Yenişehir vardı...
Alaylısından eğitimlisine, etnik köken ayrımı yapmaksızın her yaştan ve herkesinden vatandaşlarımız o gecede samimi olarak katılıma destek verdiler..
Katılımı sağlayanları içerisindeki genç nüfusun ve kadınların yoğunluğu dikkat çekiciydi.
Siyasette kadınların ve gençliğin olduğu bir seçim her zaman galibiyetin habercisidir.
En ilginç olanı ise benim gözlemlerimde, hesapsız çıkarsız bir şekilde AK Parti'ye gönül vermiş olan, geçmişte AK Partili olduğuna emin olduğum ve hala AK Parti'yi gönlünde taşıyan vatandaşlarımız ile samimi ülkücülerin o gecede ağırlıklı olarak katılıma destek vermesiydi.
Asıl ülkücü ve AK Parti ittifakını kamuoyunun vicdanında bu gecede ittifak yaptığını fark ettim.
Yenisehir’de her sofrada yer alan, Yenişehir ekmeğini üreten YESAŞ'in, Yenişehir’in sofrasına gelirken Yenişehir halkının cebinden çıkan paranin Yenişehir dışına artık finans kaynağı olmayacağını o gece fark ettim.
O gecede, sofralarimizda ki ekmeğe dokunan ellere DUR! mesajını gördüm.
O gece etkin köken ayrımı yapmaksızın, sözde değil özde ayırmadan ve ayrıştırmadan Yenişehir'i yenişehirliler yönetir havasını gördüm ve Yenişehir siyasetinin Yenişehir siyaseti yönetir mesajını gördüm. Yenişehir dışındakilerin Yenişehir siyasetine yön vermelerine karşı DUR! mesajını gördüm!
Gördüklerimin özeti;
YENİŞEHİR İN VİCDANININ TECELLİSİNİN SANDIKTA MİLLİ İRADENİN TECELLİSİ OLARAK YANSIYACAĞINI GÖRDÜM.
GÖRDÜĞÜMDEN EMİNİM ÇÜNKÜ BU MİLLET KENDİ EVLADINI YEMEZ...
Biz, başta bu ülkenin ve Yenişehir'in evlatları olarak, ne kendimizi yem ederiz, ne de kendi evladımızı yem ettiririz, ne de yediririz...
0 YORUM